21 Nisan 2011 Perşembe

gülümse...hadi gülümse....

ortaokul son sınıftım...gazetede çok eski bir kitabeden alınan , güncelliğini koruyan bir yazıdan bahsediyordu...klasikleri ve daha doğrusu kitap okumayı çok sevdiğim için ne kadar felsefide olsa anladığım ve ezberlediğim bir yazıydı....bütün yazıyı anladığım halde....bir satırı çok anlamlı gelmemişti...

gülümseyerek teslim et gençliğe yakışan şeyleri geçmişe....

üstünde durmamıştım...geçenlerde sağlık konuları ve yaş 35 olunca birdenbire ne demek istediğini anladım ve kendi kendime güldüm...gençlikten uzaklaşırken gülümseyebilmemiz gerekiyor...

yüzünüzden gülümseme eksik olmasın diyor ve yazının tamamını paylaşıyorum....

Gürültü patırtının ortasında sükunetle dolaş,
Sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma. 
Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. 
Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. 
Bağışla ve unut, ama kimseye teslim olma. 
İçten ol; telaşsız,kısa ve açık- seçik konuş.  
Başkalarına da kulak ver, aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır. 
Yalnız planların değil, başarılarında tadını çıkarmaya çalış.
İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen. Hayattaki tek dayanağın odur. 
Seveceğin bir iş seçersen yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın. 
İşini öyle seveceksin ki; başarılarınla bedenini ve yüreğini güçlendirirken, verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın.
          Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. 
          Sevmediğin zaman sever gibi görünme, çevrene önerilerde bulun ama hükmetme. 
İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz.
Ve unutma ki insanların yüzyıllardır öğrendikleri sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir. 
Aşka burun kıvırma sakın, onu küçümsersen, sen de bensiz kalır, küçülürsün.
O yoğun sevgi çöl ortasındaki yemyeşil bir bahçe gibidir. 
O bahçeye layık bir bahçıvan olabilmek için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma.
     Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et. 
İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı ömür boyu sürer. 
Bazı idealler o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. 
Bu dünyada ki bırakacağın en büyük miras onur ve dürüstlüktür.
      Yılların rüzgar gibi geçmesine öfkelenme,
gençliğe yakışan tutkuları gülümseyerek teslim et geçmişe. 
Yapamayacağın etkinliklerin,yapabileceklerini engellemesine izin verme.
       Rüzgarın yönünü değiştiremediğin zaman yelkenlerini rüzgara göre ayarla insanlara göre değil. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir. 
Ara sıra isyana yönelecek olsan da hatırla ki evreni yargılamak imkansızdır. 
Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol.
       Hatırlar mısın doğduğunda, sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordu. 
Öyle bir ömür yaşa ki öldüğün zaman herkes ağlasın, sen mutlulukla gülümse. 
Sabırlı ol, sevecen ol, erdemli ol, eninde sonunda bütün servetin sensin, kendinsin...
       Kendiliğinle ve tüm benliğinle görmeye çalış ki tüm pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya yinede insanoğlunun biricik güzel mekanıdır...
                                  
                                                                               X. SENTIUS
                                                                                              M. Ö. IX YÜZYIL
 

2 yorum:

  1. Evet, tum zamanlarda gecerliligi olan seyler ve cok begeniyorum. Gecmis olsun bu arada, umarim saglik sorunun onemli degildir.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba, ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkür ederim.
    Biz de bu tür etkinliklerden www.ankaraevents.com a üye olarak haberdar olduk.

    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil