19 Şubat 2014 Çarşamba

mor lahana salatası



merhaba,
tarifini yazmadan önce resimleri koyuyorum sayfama....fragman olarak....:)))...gelecek tarifin resimleri...
lahana aslında sofralarımızda hak ettiği değeri bulamayan sebzelerden....bu nedenle yoğurt, mayonez gibi sevdiğimiz lezzetlerle tatlandırıp salatasını tüketmeye özen gösteriyorum.....

tarifi çok basit:
* istediğiniz miktar mor lahanayı rendeleyip vaktiniz varsa tuzlayıp bekletin
* sonra yıkayıp sirkede dinlendirin
* en son yoğurt , mayonez ve sarmısakla tatlandırabilirsiniz


                                          * yine kendi gibi şifa kaynağı kaparilerle süsleyebilirsiniz....


- Balgam söktürücüdür. Yumuşatıcı ve hazmettirici özellikleri vardır.
- Haricen iyi bir yara iyileştiricisi ve ağrı kesicidir.
- Lahana tohumu dahilen kurt düşürücü ve idrar söktürücü olarak kullanılır.
- Yaralı ve şiş ayaklara yapraklar ezilerek sarılırsa çok yararı olur.
- İçerdiği kimyasallar nedeniyle bedenin hastalıklara karşı direncini arttırır, kuvvet kazandırır, mikropları öldürür
- kansere karşı savaşçıdır







18 Şubat 2014 Salı

incili kek



merhaba,
mevsimlerden kış, günlerden kek....:)))
daha öncede bu kekten yapmıştım ve pek sevilmişti....o nedenle tekrar yapayım dedim...

malzeme:
* 3 yumurta
* 1.5 su bardağı şeker
* 1 su bardağı yoğurt
* 1 su bardağından 2 parmak eksik sıvı yağ
* 1 paket vanilya
* 1 paket kabartma tozu
* 2-3 limon kabuğu rendesi, 1 limonun suyu
* 3 su bardağı un
* kürdan ucuyla gıda boyası, kırmızı
* 1 paket kakaolu puding
* 2 bardak süt




* yumurta ve şeker yaklaşık 5 dk çırpılır
* sıvıyağ ve yoğurt eklenip sıvı harcımızı iyice çırpılmaya devam edilir
* un, vanilya, kabartma tozu ve limon kabuğu rendesi , suyu eklenip, yumuşak kıvamda bir hamur elde edene dek çırpılır
* kalıbımıza yarıdan fazlası konup, 1/3 ten daha az kalan hamurumuza gıda boyası eklenip en üst orta kısma dökülüp kürdanla ince bir hat çekilir
* önceden ısıtılmış fırında, 180 derecede yaklaşık 45 dk pişirilir
* kekimiz pişince 10 dk fırınında içinde dinlenmeli, çıkardıktan sonrada en az yarın saat donması için kalıbının içinde kalmasına izin vermeliyiz
* sonra kalıptan çıkardığımız kekimizin üzerine, pudingimizden sos hazırlayıp dökelim ki lezzetine lezzet ekleyelim
* pudingten sosumuzu hazırlarken, normal ölçüden biraz daha kıvamlı olmasını isteyeceğimiz için, sütünü normal yazan ölçüsünden 1 bardak eksik koymamız yeterli olacaktır


pudingin sıcaklığından dolayı henüz dumanı üstünde bir kek ...onun için resim net çıkmadı...
hayatta böyle değil midir...bazen olayları sıcağı sıcağına net göremeyiz..biraz daha soğuması ve net görmemiz gerekir ki çözümü üretebilelim...hatta üstünden birazda zaman geçerse daha tatlı hale gelebilir...


güzel bir kekin inceliklerini daha önce de paylaşmıştım, tekrarlamak istedim:

* yumurta oda sıcaklığında olursa iyi olur 
* yumurta ve şeker iyice çırpılır
* sonra yağ, süt, cola, çay,........kekimiz için koyacağımız sıvılar konur, sonra katı malzemeler
* kabartma tozu direk kekin sıvısına karışacak şekilde değilde unun üzerinden ilave edilir
* mümkünse un elenir
* fırının ısıtılması pişmek için koyduğumuz tarifin içindeki nemini kaybetmemesi için önemlidir
* keki fırına verdiğimiz ilk 20 dk kapağını açmamalıyız
* kabaran ve çatlayan kek güzel oluyor demektir 
* 20 dk dan sonra kürdan veya bıcak yardımı ile kontrol edildiğinde keke batırdığımız bıçak veya kürdanda hamur kalmayacak şekilde pişmiş olması gerekir
*kekin içinin hamur olmadığını anladığımız ve fırını kapattıktan sonra 20 dk o ısıyla soğuması beklenir
* kekimizi dışarı çıkardığımızda, üstünün kurumaması için üzerini 1 kat bir peçete ile örtüp soğuyana dek beklemeliyiz....beklemeliyiz ki kekimiz donsun ve dağılmasın.....
* her ne kadar silikon kaplardan keki fırından çıkar çıkmaz dağıtmadan çıkarabiliyorsakta dilimleme aşamasında kekin içi tam oturup donmadığı için parçalanması daha kuvvetli bir ihtimal...
* kekin yapımı kadar soğuması aşamasıda sabır ister...

17 Şubat 2014 Pazartesi

cevizli tart





merhaba,
akdenizi gezip gelmiş bir akdenizkızı olarak keyfime diyecek yok...harika bir kısa tatil oldu benim için....
sevdiklerimle, yiğenlerimle, yani kısacası ailemle zamanla geçirmenin tadı başkaydı...
akdenizde çağlalar çiçek açmış...her yer yeşilin tonu ve ve güzel güzel yağmur yağıyordu.....
bu kadar tatlı bir konuyu gitmeden önce yaptığım bir tatlının tarifi ile bağlamak istiyorum...



bu şekil olarak çok cazip görünmese de,
 fırında pişirmeden, 
evde burçak bisküvi ve birazda kekiniz varsa yapabileceğiniz harika bir tart oldu...


* 2 paket burçak bisküvi
* 1 su bardağı ceviz içi
* 1 yemek kaşığı becel
* 1 yemek kaşığı kakao ile
güzelce karıştırılır, bu bölüm bizim tartımızın ilk katı
* kelepçeli kalıba yağlı kağıt serip, bu ilk kat harcını güzelce yerleştirdim


 * 2.katımız benimde evde yaptığım renkli kekimin sütle ıslatıp, karışık bir şekilde yerleştirilmiş hali


* en son katımız, 1 paket krem şantinin , 1 su bardağı soğuk sütle çırpılıp konmasıyla tamamlandı
* ben üstünü azıcık toz şeker ve tarçınla karıştığım tozla kapladım
* 1saat buzdolabında bekledikten sonra herşey hazırdı
* siz dilediğiniz gibi renklendirebilirsiniz, mesela tarçin bir dahaki sefere elmanın bu tarz bir tarta kesin yakışacağı fikri veriyor bana, siz ne dersiniz? 

13 Şubat 2014 Perşembe

ılgaz ......

merhaba,
tam bir akdenizkızı olan ben kar tatilllerinden hep korkmuşumdur...sanırım kar ile büyümediğimden, ya da karı riskli bulduğumdan ....belkide her ikisi...bu nedenle ailecek hiç kar tatili yapamamıştık...

küçüklüğümüzde Ilgaz'ı görmesekte, ilkokulda ilk öğrendiğimiz "Ilgaz Anadolu'nun sen yüce bir dağısın" nakaratı ile, Ankara'dan 2 saatte Ilgaz'a ulaştık.....yol temiz ve sakindi...sanki bize reklam yaptı....Milli Park alanına girdiğimizde kartpostal gibi bir manzara ile karşılaştık.....upuzun çam ağaçları, üstlerinde karlar....






ilk günümüz tesisi gezip yerleşmekle ve doğaya hayran hayran bakmakla geçti...üst resimde gördüğünüz manzarayı gören bir koltuğa oturup günün yarısını orada kitap okuyarak geçirdim....manzaraya, doğaya hayran kaldım ama kaymadım da...:)))bol bol oksijen alıp , küçük beyimizin kayışını izledik...


küçük beyimiz, hemen orada kendi çevresini kurdu...harika arkadaşlıklar edindiler....ilk üç gün kısa bir pistte "kaymak" la ilgili temel bilgileri öğrendiler...


son iki günde zirveden, uzun pistten kaydılar....arada da mola verip yanımıza çay kahve içmeye geldiler...
berke-metin-atakan-batıkan


zirveye giderken...
berke--batıkan-metin

telesiyejden sonra, kaymadan bir adım önce
berke-metin-batıkan


berke, metinle kıbrısta'da birlikteydi...berkenin annesi babası, her ikisi de kaydı
batıkan'ın babası en çok kayanlardandı, annesi bizimle kaymayanlar arasında, asistan hizmetindeydi...çok hoş muhabbet bir bayandı...bol bol sohbet edip, biz velilerde epey güzel vakit geçirdik...


Ilgaz'ın en güzel süprizlerinden biride yıllar önce (2003) yılında Anamur kumsalda tanıştığımız bir aile ile yeniden Ilgaz'da karşılaşmamızdı....ilk tanıştığımızda Metinle Kerem kumlarda kale yapıyor, annelerde onlara meyve taşıyordu...:))) annelerin yeniden kafakafaya vermiş hali....:)))






aslında Kastamonu'ya gidip yöresel yemekleri resimleyip, güzel müzeleri gezmek istiyordum....ama çocuklar son saate kadar ayrılmak istemedikleri için hep Ilgaz'daydık...


Ilgaz Anadolu'nun sen yüce bir dağısın.....

1 Şubat 2014 Cumartesi