29 Mayıs 2014 Perşembe

izoletta...





merhabalar,
sizlerle çok ama çok keyifli, İstanbul'da cennet bir köşeden resimler paylaşmak istiyorum....İstanbul'da bu sefer arkadaşlarımızla İzoletta'da kahvaltıdaydık. doğrusu gidip görmeye ve zaman geçirmeye değer bir yer....

İçimde bıraktığı mis gibi güzel doğanın etkisini bir nefeste anlatmak geliyor içimden...ama maalesef kendi çektiğim resimlerin bir kısmını bulamadım...:((..o nedenle dilim döndüğünce anlatacağım...

genellikle lezzet kadar ruhumun da dinlendiği mekanları daha çok seviyorum...



Maslak- Sarıyer istikametinde Çayırbaşı Sahil ışıklarından sola , Sarıyer istikametine dönüp birkaç km gittiğinizde, İstanbul'da ne güzelmiş diyeceğiniz bir yoldan ulaşıyorsunuz... ormanın ve yeşilin güzellikleri arasında giderken kahvaltılık mekanlar başlıyor...sağlı sollu upuzun büyük ağaçlarla çevrili ....eski Türk filmlerinde hafızalarınızda bir sahne vardır.....yol...yolun sağında ve solunda arabayı minicik hissedeceğiniz yükseklikte kalın gövdeli ağaçlar....bu yolu görünce İzoletta'ya yaklaştığınızın habercisi....



yine yemyeşil ağaçların arasında kurulu tesiste , ağaçlara ve çevreye saygılı ve içiçe harika kahvaltı ve yemeklerin tadına varabilirsiniz...


bu adresten daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz. izoletta










en sevdiğim masalardan biri, eski bir kapıdan doğal yapraklarla süslenmiş kahvaltı masası



türk kahvesi sunumu

 

tabi sadece kahvaltı değil, akşam yemekleri de çok şık ve sıcak, lezzetli zamanında geldi...işletmenin bu konudaki tavrını çok beğendim...herşeyden önce işinize bir ruh katmak çok önemli.....ruhu ve yaşanmışlıkları olan bir yerde, güzel zaman geçirmeyi seven arkadaşlar mutlaka gidin derim...








21 Mayıs 2014 Çarşamba

waffle



yakın arkadaşım 2.bebeğini, yakışıklı oğlu Poyraz'ı dünyaya getirdi...biraz ele avuca gelip, sevmelik olunca ziyarete gittik....Ebru'yu aradığımda yaptığımız konuşma epey komikti...ısrarla bir şey hazırlamamasını yediklerimize dikkat ettiğimizi söyledim...Ebru'da o zaman Eser (eşi) size waffle yapar dedi... bende aa ne güzel meyve sonuçta dedim....nasıl bir olumlama nasıl bir diyete uygunluk, akla yatkınlık haline getirdiysem.....yukarıda tabakta sizde sadece meyve görüyorsunuz değil mi....:))))...

genellikle kendi tariflerimi çektiğim için önce hazırlar, durur resim çeker, sonra devam ederdim.....çalışan başka biri olunca resimlemek daha kolay oldu ve çok resimli oldu...bundan sonrası size kalmış....buyrun tarifimize:


malzemeler:
* 75 gr margarin
* 3 yumurta
* yarım paket kabartma tozu
* yarım paket vanilya
* bir çimdik tuz
* 1/3 su bardağı şeker
* 2-3 su bardağı süt
* 3-4 su bardağı un

süslemek için:
* nutella
* meyve


* margarin tavada eritilip soğumaya bırakılır

 

* yumurtaların akı başka , sarısı başka kaba alınır


* sarısının üzerine ,1/3 su bardağı şeker eklenir


* iyice çırpılır

* yumurta akına da vanilya ve kabartma tozunun yarısı, bir çimdikte tuz atılıp çırpılır 

 


* 2 bardak süt ilave edilir




* 2 su bardağı un ilave edilir ( diyet dedik ya, onun için kepekli unla yaptık)


* sarısıyla hazırladığımız harcımızı yavaş yavaş karıştırıp çırpmaya devam edilir


 * en son soğuyan margarin ilave edilip


* ısınmış, yağlanmış waffle makinesinde pişirilir







güzelce nutella ve meyvelerle süslenen waffle 'ımız hazır.....Eser'e bu güzel tarif ve lezzet için bu sayede yeniden teşekkür ediyoruz...





15 Mayıs 2014 Perşembe

hepimizin başı sağolsun,


insan hayatının bu kadar ucuz olmaması gerekir....






söylenecek ne bir söz ne bir yorum gelmiyor içimden artık.....
ülkemi sevmekten vazgeçmemek için nedenler arıyorum,
oğluma güzel bir ülkede yaşayabileceğini müjdeleyebilmek isterdim....
ama maalesef görünen o ki artık umutlar azaldı....
şunu da biliyorum...tarih bazı insanları en kötü sıfatlarla yerini belirleyecek....



utanıyorum, insanlığımdan utanıyorum....

umarım daha doğru şeyler yapılır bu ülkede...

12 Mayıs 2014 Pazartesi

ismi....tatlımm



merhaba,
epey uzun bir aradan sonra yeniden yazabilmek ne güzel.....aslında aklımın bir köşesinde bloğum ve blog arkadaşlarım hep vardı....baharın gelişi, yapılacak işlerin artması derken ancak zaman bulabildim.....

annemin bir sözü vardır, sizler benimle aynı anlamı bulabilecek misiniz bilmem ama " yoğurdu yumruğunla yediğin yaştasın" der...40 lı yaşlara başlayacağım bu yıllarda, gerçekten de pek çok şeyi yapabilecek güçte hissediyor insan kendini...tek sıkıntı zaman yetmiyor sanki....

geçtiğimiz hafta , bebekleri 1.5 yaşına giren , sohbetlerini çok sevdiğimiz arkadaşlarımıza gittik....Erhan ve Neslihan...bebekleri Atahan'ı yeni doğduğunda ziyaret etmiştik...çok sevmemize rağmen neredeyse görüşmeyeli bir yıl olmuş ....Erhan bizim için balık yaptı da yeniden görüşebildik....şaka bir yana Atahan pek sevimli olmuştu....Sanal dünyanın sosyal ortamı facebookta resimlerinden takip ediyordum, ama gerçeği her zaman daha güzel bunun kıymetini bilecek nesildenim....Maşallah Atahan, neşeli, rahat, ağzı laf dolu ama ne dediği henüz anlaşılmayan, oyunbaz bir çocuk.....

oğlum epey büyüdüğü için şimdilerde küçük çocuklar pek tatlı geliyor...helede bu şekilde sadece sevme kısmında yer alınca tadından yenmiyorlar...eskiler "sevecekseniz erkek çocuğunu sevin, kız çocuk zaten kendini sevdirir" demiş...hep doğru bulduğum bir sözdür, kız bebekler daha bir sevimlidir gerçekten.....erkek bebekler küçükten başlayan bir ağırlıkları vardır...erkek bebekleri de bebekmiş gibi sevmeye özen gösteririm...ama Atahan bey kendini pek sevdirdi......

sakin anne babaların bebekleri de, o huzuru yansıtıyor....şimdi biraz önce dediğim gibi 40 lı yaşlara gelip daha çok örnek gördükçe insanın kafasında bazı şeyler daha netleşiyor...düşündüğümde 21 yaşında anne olmanın bazı dezavantajlarını ben ve oğlum yaşadık....benim telaşım çoğu zaman bebeğe de yansıdı buna inanıyorum..bazı şeyleri ben çok doğru yapmaya çalışsam da, koşullar bizim için çok sakin değildi o yıllarda...

konudan konuya atlayarak nerelere geldim değil mi.....o gece aslında Neslihan'la konuşacak o kadar çok konumuz vardı ki....konulardan konuya nasıl geçtik anlayamadık bile....hatta daha konuşacak çok şey vardı ama kalkmamız gerekti...

şimdi gelelim bu güzel pastamızın tarifine, çok kısa zaman yapabileceğiniz kolay bir tarif.....

* bu pastanın en büyük espirisi bence kelepçeli kalıpta yapılması, 



pastanın ilk katı için 3 değişik malzemeden birini seçme şansınız var

1 - hazır satılan kakaolu pasta tabanı
2 - hazır kek olabilir ( baton keklerden 2 adet)
3- 2 adet burçak bisküvi de olabilir

bu üçünden birini seçerek aşağıdaki malzemelerle karıştırıp, altına yağlı kağıt serdiğimiz kelepçeli kalıba güzelce yayılır:

* yarım su bardağı orta çekilmiş ceviz
* 1 kaşık margarin
* dilerseniz biraz bal veya meyve kurusu da olabilir

hazırlanan karışımı kelepçeli kalıba alıp güzelce bastırın.


kremasını hazırlamadan önce ara kat , badem kırığı veya meyve kurusu kullanabilirsiniz, ama şart değil


* 2 paket sakızlı muhallebi paketini, kıvamı koyu olması için 1 ölçü süt ile pişirip üzerine dökülür....
* soğuduktan sonra buzdolabında en az 2 saat dinlendirilir
* üstünü dilediğiniz gibi süsleyip servis yapabilirsiniz





bu güzel tatlıdan arkadaşlar suçluluk hissetmeden mutlulukla yemişler, çok sevindim....ayrıca onların bizim için hazırladığı güzel sofradan yeterince resim alamadım ama aldığım kadarını paylaşmak ve buradan teşekkür etmek istiyorum....


şehriyeli tavuk çorba (acılı)

çupra ( arasında soğan halkaları ve defne yaprağı)

kabak borani

yoğurt tarator 

acılı ezme

börülce salatası (sarmısak, zeytinyağı, limon sosu ile)