4 Aralık 2013 Çarşamba

zeytinyağlı kereviz,

zeytinyağlı yiyemem aman 
basmada fistan giyemem amann
.....
bu zeytinyağlı da yenmez mi amannnn....:))



merhabalar,

sabah sabah nerden geldi bu enerji demeyin, sağlıklı beslenmek adına ilk ne gelir, zeytinyağlı sebze yemekleri,
beni takip edenler tam etçil bir aileden geldiğimi bilir.....oğlum da etçil....evde pişen zeytinyağlılar gerçekten de hak ettiği itibarı  pek görmüyor...o nedenle biraz coşkuyla sunayım ki yensin dedim...

gelelim kerevize, ben genelde kerevizin yoğurtlu salatasını severim, daha önceleri tarifini ve kerevizin faydalarını paylaşmıştım ...bir tık ötede.....kereviz salatası....

link verirken ben de yeniden okudum ve unuttuğum bazı bilgiler tazelendi...

kerevizin özellikle salatasını çok severim, bizim hayatımıza geç girdiği için de çeşitlerini sonradan öğrendim...sanırım egeli değilseniz büyürken kerevizi hatırlarım diyen kişi sayısı azdır...büyük marketler ve manavların çoğalması ile daha yaygın hale geldi, hepimizin mutfağına girdi,

2 çeşit kereviz vardır
sap kerevizi, yaprak sapları daha yeşil ve uzun, yumru bağlamayan
kök kerevizi, yaprak sapları kısa, kökü yumrulu olur

geçen sene Kıbrıs'a gittiğimde, kuzenlerim salataya sap kereviz doğruyorlardı....tadı ve kokusu salataya güzel bir aroma veriyor, ben " sap kerevizi" ilk defa orada yedim....yeni yeni türkiye'de marketler satılmaya başlandı...Kuzenlerimde "kök kereviz"i yememişlerdi....manavdan aldığımız kök kerevizin yoğurtlu salatasını yaptım ve çok beğendiler....

sanırım bu kadar muhabbet yeter tarife geçsem iyi olur, 

malzeme:
resimde görülen tabaktan 4 adet için
* 1 su bardağına yakın zeytinyağı
* 1 orta boy kereviz
* 2 orta boy soğan
* 1 küçük garnitür konservesi (evde havuç, patates, bezelyeniz varsa haşlayarak kendinizde yapabilirsiniz)
* 2 yemek kaşığı tuz
* 1 tatlı kaşığı tuz
* 1 çay bardağı portakal suyu
* limon 
* dereotu 

yapılışı:
* soyup , küp küp doğradığımız kerevizler limonlu suda beklerken
* 2 adet soğanı zeytinyağında pembeleşene dek 15 dk kavuruyoruz
* kerevizler ,1 su bardağı su, şeker ve tuz  ile pişen soğanların üzerine eklenir,
* kerevizler yumuşayınca, garnitür ve portakal suyu eklenip biraz daha pişirilir
* dinlendirilip soğutulur
* limon ve dereotu ile servis yapabilirsiniz



tariften sonra bugünde yeni birşeyler öğrenmek istiyorum...
sizlerle daha önce paylaşmadığım ve bu yemekte paylaştığım bir şey olsun istedim

daha önce faydalarını paylaştıklarım:

zeytinyağının faydalarını okuyunca; neden üste çıktığını anladım....:)))

zeytinyağı...


Bir zeytin ağacı çok uzun ömürlü olup 200 ila 2000 yıl kadar yaşayabilir.Bu gün birçok Akdeniz ülkesinde 2000 yıllık zeytin ağacı vardır. Bu nedenle zeytin ağacının adı mitoloji ve botanikte "ölümsüz ağaç" tır. Zeytin dalı öteden beri "barışın simgesi" olarak algılanmıştır. Zeytin; Kutsal kitaplarda ismi geçen çok özel gıdalardandır.

Son zamanlarda kanser ile mücadelede önemli rol oynadığı belirtilen köpekbalığından çıkartılan sgualene adlı madde sızma zeytinyağında bol miktarda bulunur. Günde 100 cl. Zeytinyağı tüketimiyle bir köpekbalığı kıkırdağından alınacak kadar sgualene alınır.

Zeytinyağı kanser lezyonlarını önlemede çok önemli rol oynar.

Zeytinyağı hücreleri korur. Zeytinyağının içinde bulunan Oleiprine adlı madde sayesinde hücreler yenilenir.

Zeytinyağın en sağlıklısı Sızma olanıdır.

Zeytinyağı doğal bir ilaç gibidir.

Yiyeceğin yanı sıra merhem olarak da kullanılan zeytinyağı; tahrişin neden olduğu acı ile yanmayı giderici ve yumuşatıcı özellikleri olan bir losyondur da.

Zeytinyağı, derinin foliküllerine penetre olabildiği için, gerek internal gerekse eksternal dokuların yara veya ve enfeksiyonlarına karşı da faydalıdır.

Sindirim sistemini etkiler; ister soğuk olsun, ister sıcak olsun zeytinyağı mideyi çepeçevre koruyucu bir tabakayla sararak mide asidini azaltır.

Gastrit ve ülsere karşı korumada etkin yardım sağlar. Hazmı en kolay olan zeytinyağı besinlerin bağırsaklar tarafından çok daha iyi emilmesini sağlayarak bağırsakların çalışmasını düzenler.

Isıtılmış olsun ya da olmasın, zeytinyağı gastrit asiditeyi azaltabilmektedir.

Tahriş giderici etkileri azaltarak ülsere karşı koruma sağlar. Bağırsaklardan yiyecek geçişini kolaylaştırmak suretiyle konstipasyona engel olur.

Zeytinyağı safra kesesinin kon traksiyonlarını (kasılma) ve safra salgılanmasını uyararak safra taşı oluşum riskini azaltır, hazmı kolaylaştırır. Dalakta taş oluşumunu önler.

Sarılığa ve karaciğer sancılarına iyi gelir. Oruç tutanlar, sahurda bir çorba kaşığı zeytinyağı içerse safra kesesi ve bağırsakları rahatlatacaktır.

Sabah kahvaltıdan önce alınan 1 veya 2 çorba kaşığı zeytinyağı, basit kronik kabızlığa iyi gelir. Basur şikâyetlerini giderir çiğ olarak içilebilir.

Anne sütünde de bulunan E vitamini ve oleik asit içeriği ile zeytinyağı, normal kemik gelişimine katkıda bulunur.

İçinde bol miktarda bulunan A-D ve E vitaminleri ile Anne karnında ve doğumdan sonra bebeğin beyninin olduğu kadar, genel olarak sinir sisteminin gelişimini de desteklediğinden, gebe ve emziren annelerde özellikle önerilen tek yağdır.

Akdeniz diyetinde önerilen tek yağ çeşidi" ZEYTİNYAĞI" dır.

Zeytinyağı yaşlanmanın, hem genel olarak doku ve organlar, hem de beyin fonksiyonları üzerinde ki etkilerini geciktirmektedir.

Yüksek tansiyonu düşürür; yaprakları ve dallarından çay yapılır içilirse insan sağlığına diğer katkılarının yanında kan şekeri seviyesinin düşmesine yardım eder.

Çok eskiden beri halk arasında ağrı, romatizma, burkulma ve adale incinmelerinde; zeytinyağı sürülerek tedavi oluna gelinmiştir.

Kötü kolesterol LDL`yi azaltırken, iyi kolesterol HDL`yi artırır.

Kalbimizin dostu zeytinyağı, hayvansal yağların tersine kandaki kolesterol miktarını ve dolayısıyla kalp krizi riskini azaltır. Kan plateletlerinin toplanmasına engel olarak kan pıhtılaşması riskini de yok eder.

Dünyada kalp hastalıklarının en az görüldüğü ülkeler, zeytinyağının yoğun olarak tüketildiği "Akdeniz "ülkeleridir.

İçerdiği linoleik asit yüzdesi nedeniyle anne sütüne benzeyen zeytinyağı, inek sütüne katıldığında anne sütüne yakın değer elde edildiği bilinmektedir.

Yaşamın temel koşulu, vücut hücrelerinin sürekli olarak kendilerini yenileyebilmeleridir. Çocukluk ve gençlik dönemlerin de çok hızlı olan hücre yenilenmesi, yaş ilerledikçe azalır ve yavaşlar.

Beslenme ile yaşlanma arasında güçlü bir ilişki vardır. Besinler vücudumuzda enerjiye çevrilirken oksidan denilen bazı maddeler açığa çıkar.

Hücre gelişimini olumsuz yönde etkileyen oksidanlar, yaşlanma sürecini de hızlandırır. Antioksidan adı verilen bazı maddeler ise, oksidanların olumsuz etkisini ortadan kaldırır. Başta E vitamini olmak üzere çok sayıda antioksidan madde içeren "zeytinyağı" hücreleri yeniler, doku ve organların yaşlanmasını geciktirir.

Zeytin üretiminin yoğun olduğu Akdeniz ülkelerinde çok eskiden beri sütü kesilen anneler, yağsız inek sütüne biraz zeytinyağı katarak bebeklerine verip bu eksiliğini gidermeye çalıştığı söylenir.

İçerdiği zengin E, A, D ve K vitaminleri ile her yaştaki çocuğun gerekli ihtiyacına yanıt verir.

İçinde bulunan bakır, manganez gibi minerallerde kemik gelişiminde çok olumlu etkiler sağlıyor.Bu vitaminler kemiklerin doğal gelişimine ve mineralleşmeye yardımcı olup, güçlenmesini hızlandırır. Her yaştaki insan için yararlıdır.

Zeytinyağı sağlık ve güzellik iksiridir. Cilde ve saçlara çok faydalıdır. Cildi besler, korur ve yumuşatır.

Beslenme uzmanları, son yıllarda diyabet rahatsızlıklarının arttığını belirterek diyette önerilen tek yağın bitkisel yağlar olduğunu, bunların içindede tek önerilen yağın "zeytinyağı" olduğunu belirtirler.

Yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan bir başka sorun da, kireçlenmedir. Aralarında kalsiyumun da bulunduğu bazı mineraller, kireçlenmeyi önler. Zeytinyağı, bu minerallerin vücuttaki etkisini artırarak kireçlenmeye karşı önemli bir rol oynar.

Antioksidan maddeler içermesi nedeni ile diğer yağlara göre yüksek sıcaklıklarda bile daha dayanıklıdır ve bu özelliğine bağlı olarak kızartmalarda kullanılabilecek en sağlıklı yağdır.

Zeytinyağı, ekmek, pasta, kek, bisküvi vb gibi fırında pişen mamullere lezzet verir, bu tip gıdaların kurumasını önler.

Zeytin ağacının dalları, yaprakları ve reçinesi olduğu kadar, yağıda yıllardır ilaçların bileşimlerinde yer alan doğal maddelerden birisidir, doğal bir ilaçtır.

Zeytinyağı yaşlanmanın, hem genel olarak doku ve organlar, hem de beyin fonksiyonları üzerinde ki etkilerini geciktirmektedir.

Zeytin ve zeytinyağı, içlerinde bulunan linoleik asitten (omega-6 yağ asidi) ötürü yeni doğmuş bebekler ve gelişim çağındaki çocuklar için son derece faydalı besinlerdir. Linoleik asidin eksikliği, gelişimin yavaşlamasına ve hatta birtakım deri rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına neden olabilir.

bütün bu bilgiler AYVALIK VAKIF ZEYTİNLERİ sayfasından alıntıdır

1 yorum:

  1. Bayılırrrrrıııııımmmmmmmmm!!!Ohh misss ellerine sağlık canım...

    Sevgiler
    Evren

    YanıtlaSil